İşçi Avukatı

İşçi Avukatı işçinin haklarının farkında olmayı gerektirir. Sadece hakların farkında olmak tek başına da yeterli değildir. Bu hakların yoksunluğunun işçi tarafında varlık bulan mağduriyetin de farkında olmasını gerektirir. Ayrıca bu mağduriyetin sonuçlarının farkında olmasını gerektirir.

İşçi Avukatı Kemal Kaya

İşçi Avukatı Kemal Kaya

İşçi avukatı olmak kısaca hayatın içerisinde olmayı gerektirir. İşçinin bir ailesi olduğu ve bakmak zorunda olduğu ailesinin ona yüklediği sorumlulukların farkında olmasını gerektirir. Bu sorumluluklar nedeni ile katlanmak zorunda kaldığı insani olmayan her türlü durumun farkında olmasını gerektirir.

İşçi haklarınızı en iyi şekilde savunuyoruz. Bizimle iletişime geçip ücretsiz danışmanlık alabilirsiniz.

  • Adres: Büyükdere Caddesi Tevfik Erdönmez Sokak Diker Apt. 26/7 Esentepe Şişli / İstanbul
  • Mobil : 05519352730
  • Ofis     02123475760

İşçi karşısında gücü temsil eden işverenin yapabileceği tüm oyunları ve ahlak dışı kirli oyunları fark ederek işçiyi bundan uzak tutması gerektiğini bilmelidir. İşçinin güç ve varlık kaybetmesinin tüm toplumu ve o toplumun içerisinde kendisinin de bundan tıpkı işçinin karşısındaki işveren gibi etkilenebileceğini bilmelidir. Yani işçi avukatı işçi ile birlikte tüm toplumun haklarının savunuculuğunu yaptığını bilmelidir.

İşçi Avukatı Nedir?

Bakış Açısından Bağımsız “İşçi Avukatı” nedir?

Türkiye Cumhuriyeti Hukuk Sisteminde İş Kanunları Bütünü, 50 kanun, 3 yönetmelik, 15 Tüzük ihtilaf durumunda Başvurulmak için düzenlenmiştir. Bunları ayrıca sitemizde bulabilirsiniz. Kavram olarak bakıldığında avukat bir sınıfa tabi olmamalıdır.

Bu açıdan bakıldığında işçi avukatı kavramı aslında doğru değildir. Fakat avukatlık tıpkı Doktorluk gibi bir meslektir. Bu nedenle işçi avukatı dendiğinde bunu bir sınıfa tabi olmak şeklinde değerlendirmek yanlıştır. İşçi avukatını bir uzmanlık alanı olarak değerlendirmek gerekir. Bu nedenle kendisini uzmanlık alanına göre işçi avukatı olarak değerlendiren avukatın tabiiyet değil uzmanlık belirttiği düşünülmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Yasa Bütünlüğü içerisinde hak ve alacaklara yönelik kanunlar tüm Hukuk toplumlarında hukukun çıkış noktasıdır. Bu nedenle hak ve alacak hayatın her anında gelişen ve yaşamın içine yeni giren kavramlar nedeni ile güncellenerek giderek büyüyerek şekillenir.

Uzmanlaşma ve ihtisas alanlarının giderek diğer yasalar ile birlikte değerlendirecek tarzda şekillenmesi nedeni ile iş kanunları ile işçi sınıfının hak ve alacaklarına yönelik yeni yasa bütünlüğü son yüzyılda tüm hukuk toplumlarında şekillenmiştir. Kapitalizm kavram olarak tüm ticaret ve sanayi toplumlarının yaşam şeklini almıştır.

Bu nedenle işçi sınıfının oluşması için bir işveren sınıfının oluşması gereklidir. Bu devlete ait kamu kuruluşları olabildiği gibi yine devlet kontrolünde varlıklarını devam ettiren Vakıf, dernek gibi sivil toplum örgütleri de olabilmektedir. Bunların dışında özel sektör olarak adlandırılan sermaye sınıfı tarafından kurulan işletmelerin varlık bulması nedeni ile işveren olarak yine bir bireyin sahip olduğu teşekküller kurulmuştur.

İşçi ve işveren arasındaki ilişki iş hukukunun çıkış noktasıdır.

İşveren ister devlet kuruluşu, ister özel sektör olsun işçi ile işçiyi yöneten bir bireydir. Burada işçi ile ona işi veren ve yapılmasını kontrol eden birey arasında çıkan sorunlarda işçinin mağdur olmasının engellenmesi ve toplumsal tabakalarda ekonominin sürdürülebilir olmasını sağlayan işçi sınıfını korumak gereklilik halini almıştır. Toplumun ve devletin devamlılığı için gerekli ve önemlidir.

Tarih boyunca bunun tersi oluşumların çok büyük kitlesel hareketler neticesinde devletlerin çökmesini yada devleti yönetenlerin değişmesini tetikleyen olayları başlatan ön oluşumlar işçi sınıfının haklarının gözetilmemesidir. Bu tarihsel bilgiler tüm hukuk toplumlarına bu konuda bir çalışma ve yaptırım zorunluluğu getirmiştir.

İşçi Avukatı Kavramı

Avukat ifadesinin temsil ettiği kavram ile “işçi avukatı” ifadesinin temsil ettiği kavram arasında bir ilişki olmasına rağmen “işçi avukatı” kolay elde edilebilen bir olgu değildir. İş kanunu yasa bütünlüğü ilişkide olduğu diğer yasa bütünlükleri ile bir arada değerlendirilir.İşçi ile işveren arasında bir ihtilaf doğduğunda ihtilafın konusunda ve işveren ile işçinin pozisyonlarına iştigal alanları ve konularına göre; Türkiye Cumhuriyeti Hukuk Sisteminde İş Kanunları Bütünü, 50 kanun, 3 yönetmelik, 15 Tüzük ihtilaf durumunda Başvurulmak için düzenlenmiştir. Tüm kanun ve yönetmeliklere buradan ulaşabilirsiniz.

İşçi Avukatının Bilgisi Gereken Hukuki Alanlar

  • Türk Ticaret Hukuku,
  • Şirketler Hukuku,
  • Borçlar Hukuku,
  • icra iflas Hukuku,
  • Tazminat Hukuku,
  • Sözleşmeler Hukuku,
  • Kambiyo Hukuku (işçiye fesih aşamasında alacağının senet veya kıymetli evrak olarak düzenlenmesi durumlarında)
  • Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku (İşveren ile işçi arasında ürün geliştirmeye yönelik sözleşme durumlarında)
  • Türk Ceza Hukuku (Mobbing ve Balling Durumlarında)
  • Medeni Hukuk (işveren ile işçi arasında evlilik bağının olması ve boşanma davası ile birlikte varlık bulan iş hukukunu ilgilendiren durumlarda)
  • Miras Hukuku (İşverenin ölmesi durumunda mirasçılar ile işçi arasında yaşanan durumlarda)
  • Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu

Yukarıda listelenen birçok hukuk bütünlüğünü iş hukuku ile ilişkilendirmek mümkündür. Görüldüğü gibi bu ayrı ayrı hepsinin de uzmanlık alanı olması gereken hukuk sistemlerinin birbiri ile olan ilişkilerini ve Bunları usulüne uygun olarak başvurudan itibaren yönetilmesi gerekmektedir.

İşçi avukatı olmak aslında pratisyen hekim olmak gibi bir kavramdır. Birçok uzman pratisyenin acil servislerde çalıştığını düşündüğümüzde bunun nedenini anlayabiliriz. İş avukatı bu hukuk sistemlerinin iş hukuku ile olan ilgisini ve birbirlerine olan etkisini çok iyi bilmek zorundadır. Bu nedenle işçi avukatı kavramı bize göre aslında tek bir kişiyi değil bir ekibi işaret eder.

Bu nedenle tek kişiden oluşan avukatlık yapılarının yerine bir ekip olarak farklı uzmanlık alanlarının, uzmanlarından oluşan bir ekibin bir arada çalışmasının daha verimli, hızlı ve beklenti yönünde sonuçlar doğuracağını, işçinin haklarının savunulmasında eksik bir noktanın potansiyel olarak varlık bulmasının engellenmesinde büyük önemi ortaya çıkmaktadır.

İşçi Avukatının Özellikleri nelerdir?

Buraya kadar anlatılanların ifade etmek istediği tek bir kavram bütünlüğü vardır.

  • İşçi avukatı olmak; topluma karşı sorumlulukları yerine getirdiğini bilmektir.
  • İşçi avukatı olmak; çok çalışmayı baştan kabullenmek demektir.
  • İşçi avukatı olmak; hayat boyu öğrenci kalmayı kabullenmek ve bunu hazmedebilmek demektir.
  • İşçi avukatı olmak; diğer hukuk alanındaki uzmanlık alanlarını bünyende taşımak demektir.
  • İşçi avukatı olmak; işçinin yaşadığı sıkıntıları her hücrende hissedebilmek demektir.
  • İşçi avukatı olmak; işçinin mağduriyetini gidermeyi kazancına tercih etmek demektir.
  • İşçi avukatı olmak; işçinin yanında olmak demektir.

Yasalarda belirlenen işçilik hakları nedir?

Yasalarda belirlenen işçilik haklarının ayrı ayrı tanımlarının yapıldığı kanun bütünü, yönetmelik, genelge, ve tüzüklerin ve ilgili diğer kanunların çerçevesinde belirlenen yöntemler ile ele alınır.

Her işçinin genel olarak hakları işçilik hakları altında tanımlanan haklara otomatik olarak sahip olması her durum için geçerli değildir. Yasalar ekonomiyi ekonomiyi de işçi ve işveren ile birlikte tanımladığı için işçinin bireysel haklarının işvereni ile yapacağı hizmet akdi ile ve bu sözleşmenin önceliklere yasaya uygun düzenlenmesi halinde işçinin hakları için özel tanımlamalar yapılabilir.

Bu tanımlamalar işçi için geçerlilik kazanacaktır. Bu nedenle işçi hakları konusunda bilgi ve fikir sahibi olabilmek için kendi durumunuzu ve yapılan bir sözleşme var ise bu sözleşmeyi dikkate almanız gerekir.

Ayrıca genel olarak işçilik hakları bölümünde detaylı incelediğimiz standart yasalar tarafından işçinin haklarının belirlendiği işçi hakları yazımızı https://www.kemalkaya.av.tr/isci-haklari/  buradan okuyabilirsiniz.

İşçi ve İşveren Arasındaki Sorunlar

İşveren ve İşçi Arasındaki Sorunlar ve Çözümü

İşveren ve İşçi Arasındaki Sorunlar ve Çözümü

İşçi ile işveren arasındaki sorunların en yoğun yaşandığı oluşumlar bu özel sektör ve özel sektör çalışanları arasında yaşanır. Bunun sebebi ise kapitalizm mantığı nedeni ile özel ticari teşekküller Kâr esasına dayanır. Ticari Kar işletmenin varlığının devamı için gerekli olan ön koşuldur.

Ayrıca özel sektör şirketlerinin Sahibi yine bir insan yani birey olacağı için kişisel zaafların ortaya çıkması muhtemeldir. Bu noktada işverenin işçi üzerinde bazı implicit (gizli) tehdit ve baskıları oluşabilir. İşten çıkarma, iş sözleşmesini fesih etme, maaş alacaklarında kesinti yapma, maaş alacağını ödememe gibi şirket içi kuralları kanunlara aykırı olarak işletebilir. Bu gibi durumlar ile karşılaşan çalışan bireylerin mağdur olması gündeme gelebilir.

  • Bu ve bunun gibi birçok yöntem geliştiren işverenler bunlar için yine avukatların yardımı ile eylemlerini kanunlara uygun hale getirmenin yollarını aramaya devam edeceklerdir.
  • Kanun koyucularda işverenlerin yeni yöntemlerine karşı işçiyi koruyacak önlemler alacaklardır.

Bu bir kısır döngüdür. Bu insan var olduğu müddetçe devam edecektir.

Günümüzde işçinin maruz kaldığı haksızlıklar

Bu nedenle düzenli genişleyen iş kanunları ayrı bir uzmanlık alanı olmak zorunda kalmıştır. Bir hukuk sisteminin tüm detayları ile hukuk sisteminin tüm konularını bilmek çok mümkün olmadığı için her hukuk alanının uzmanları oluşmuştur.

İş hukuku kanunları bütünlüğü içerisindeki davalar arasında çalışanlar arasında yaşanan olaylar ve bunların getirdiği mağduriyetler (ast –üst arasında) yaşanabildiği gibi üst gözetiminde değerlendirilen işçi davranışlarında haksızlık yapılması da gündeme gelmektedir. Hayatın içine yeni giren kavramların içerisinde hepimizin bildiği

  • Mobbing (Duygusal taciz, Psikolojik Taciz, cinsel taciz ) ve
  • Ballying (eşit konumda çalışanlar arasında fiziksel baskı ve fiziksel taciz)

gibi kavramlar iş yerinde çalışanlar arasında yaşanabilmektedir. Bu durumların yaşanmasının önüne geçmek ve bir çalışanın diğer bir çalışanın üzerinde her hangi bir mağduriyet yaşatmasının önüne geçmek ve önlemini almak işverenin sorumluluğundadır.

İş mahkemelerinde görülen iş davalarının içerisinde on binlerce farklı senaryo vardır ve her gün bunlara yenileri eklenmektedir. Avukatların bu alanda uzman olmayı istemeleri durumunda bile bu konuda yeterli bir duruma gelerek “işçi avukatı” sıfatını kazanması yıllar sürecek uzun bir çalışmayı ön koşul olarak ister.

Fakat işçi bunu ayırt edemez. Yani bir avukatın iş davalarında uzman olup olmaması konusunda bir değerlendirme yapabilmesi için ölçme ve değerlendirme yeteneğine ve bilgisine sahip değildir. Kaldı ki aynı meslekten olan avukatların bile birbirleri arasında böyle bir değerlendirme yapabilmeleri mümkün değildir.

Bu nedenle Tüm Hukuk sistemleri içerisinde davayı açanın yapacağı tercihler onun hayatında değişiklik yapacaktır. En önemlisi ise beklentileri ve hukuk sistemine olan güvenini etkileyen en önemli kriterlerin başında gelmektedir.

İş akdinin fesih koşulları nelerdir?

İş Sözleşmesinin Fesih Koşulları

İş Sözleşmesinin Fesih Koşulları Nasıl Olur?

İşçi ile işveren arasında yapılan sözleşmelere farklı isimler verilebilmektedir.

  • İş Akdi
  • İş Sözleşmesi
  • Belirli Süreli İş sözleşmesi
  • Belirsiz Süreli İş sözleşmesi
  • Hizmet sözleşmesi
  • Hizmet Alım sözleşmesi
  • Joint Venture Sözleşmesi

İsimleri ile karşımıza çıka işçi ile işveren arasında yapılan sözleşmeler var olabilir. Bunun dışında işçi ile işveren arasında özel bir anlaşma olmaksızın işveren tarafından işçinin sigorta başlangıcının yapılması ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bir ihtilaf durumunda aradığı tüm şartlar oluşmuş kabul edilir.

İş sözleşmelerinin yasaya uygun düzenlendiği tüm sözleşmeler fesih şartlarını belirlemiş olabilir. Bu nedenle yapılan özel sözleşme yasalara uygun düzenlenmiş ise burada fesih koşulları belirtilir. Eğer belirtilmedi ise yasalarda tanımları yapılan fesih koşulları ile değerlendirilir. Genel anlamda yasalarda belirlenen fesih koşullarının neler olduğunu öğrenmek için bu konu ile ilgili olan yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

İşçinin İşten Çıkarılma Durumunda İşçi Avukatı Ne Yapabilir?

İş hayatının içerisinde olan en önemli kavramlardan birisi de işten çıkarılmadır. Bu durumlarda işçi yani çalışan nasıl bir yol izlemelidir? Bir işçinin işten çıkarılma sebebi çok önemlidir. İşten çıkarılma sebebine göre işçi haklarını arayabilir. İşçinin hakları Türk İş Hukukunda kanunlar ve yasalar ile düzenlenmiştir.

İşçi yani çalışan işten çıkarılma durumunda kesinlikle haklarını aramalıdır. Öncelikle bu durumda yapması gerekenlerden birisi haklarını araştırmasıdır. Eğer iş hukuku bilgilerine sahip değil ise bir işçi avukatı ile görüşmesi elzemdir. İşçinin işten çıkarılma durumunda hukuk büromuz işçi avukatlığı hizmeti sağlamaktadır.

Normal insan yaşamında doğum ve ölüm gibi kavramlar nasıl olağan ve geri döndürülemez ve değiştirilemez olarak görülüyorsa, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisi de bir gün sona erecektir. Bunun istenen en doğal şekli ülkemizde emeklilik anlamına gelen yasaların belirlediği süreler boyunca çalıştıktan sonra yine yasaların gözetiminde ve nezaretinde işçinin görevini kendisinden sonrakine devrederek iş ilişkisini bitirmesidir.

Fakat son 20 yılda büyüyen ekonomi ve bireylerin eğitim düzeyindeki artış ve iyice yerleşen profesyonel iş yaşamı kavramı nedeni ile normal hayat gibi iş dünyası da hızlı bir devinim içerisinde girdi. Bu nedenle bireyin ve iş yerinin ( işverenin ) iş yaşamı sona ermese de iş ilişkilerinin sona ermesi sıklıkla gündeme gelmektedir.

İşçi ile işveren arasındaki sözleşmenin Feshi

İşçi ile işveren arasındaki sözleşmenin Feshi

İşçi ile işveren arasındaki sözleşmenin Feshinde İşçi Avukatı ile görüşme yapmanızda fayda vardır.

İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin yapıldığı iş sözleşmesinin feshi nihai sonucu olan bir karardır. Bu her iki tarafa da belirli sorumlulukları yüklemesinin yanında sosyal bir tarafı da mevcuttur. Bu nedenle iş ilişkisi biten işçinin iki farklı kavramı değerlendirmesi gerekmektedir.

Bu işin sona ermesi ile sosyal hayatını ilgilendiren davranış biçimleri ve Sosyal hayatın içerisinde yaşamın devamını sağlayacak geliri elde etmek için iş ilişkisinin sona ermesini ve sona erme şeklini ilgilendiren gerekirse hukuksal düşünce şeklini bir arada değerlendirmelidir.

Biz bir hukuk ekibi olduğumuz için bu işin sosyal tarafı ile sadece başlıkları vereceğimiz ve hukuksal anlamda yapılacakları incelediğimiz geniş bir ölçekte genel hatları ile ele alınan yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

 

İşçi Avukatı Kemal KAYA Sorularınızı Yanıtlıyor. Sorularınızı yorumlar kısmında sorabilirsiniz. Sorularınızın cevabını buradan kontrol edebilirsiniz.

15 Yorumlar

  1. Yılmaz Aydın

    Merhaba sayın Avukat Kemal bey ben istenbulda inşaat sektöründe çalışmaktaydım çalışırken iş kazası geçirdim ve bir buçuk aydır tedavim devam ediyor şuan çalışamıyorum ve tedavi sürecimde biraz uzun sürecek
    Ruhsal ve bensel olarak iş kaybım bulunmakta inşaat sektörü işçisi olduğum için Ğünlük işçi olarak ğözükmekteyim ve bu nedenle herhangi bir ödeme alamamktayım ve şuanda madi ve manevi olarak zorluk çekiyorum zordurumdayım çalışmış olduğum süre zafında pazar ğünleri de dahil olmak üzere çalışmaktaydık ve pazar ğünleri normal üçret olarak çalışıyorduk benim sorum benim çalıştığım şirketten herhangibir üçret talep hakım varmıdır onu ögrenmek istiyorum

    Yanıtla
  2. Serdar

    Merhaba işyerinde 16.03.2018 tarihinde çalışırken el bileğim kilitlendi ve doktora gittim acile. 2 hafta alçıya aldılar 2 hafta sonra kontrole gittiğimde tekrar aldılar alçıya 10 gün. İlk 10 gün rapor aldım ve daha sonra 26.03.2018-04.04.2018 tarihleri arasında 10 gün, 05.04.2018-11.04.2018 tarihleri arasında 7 gün, 13.04.2018-19.04.2018 tarihleri arasında 7 gün, 20.04.2018-29.04.2018 tarihleri arasında 10 gün, 14.05.2018-27.05.2018 tarihleri arasında 14 gün, 28.05.2018-13.06.2018 tarihinde 16 gün raporlar aldım. En son aldığım rapor bittiğinde işyerine çalışmaya gittim be çalışamadım doktora gittim. Doktor rapor değil ama hasta bilgilendirme formu verdi ve hastalık geçene kadar ağır işlerde çalışamaz yazıyor. Bu konuda işyeri ile konuştum, doktorun yazdığı değerlendirme formunu gösterdim ve yaptığım işin işyerinde en hafif iş olduğunu söylediler görev yerimi değiştirmediler. İşyeri hekimi ile konuşmaya gittim ve üstlerinle konuşup görev yerlerini değiştirsinler diye konuşacağım dedi. İşyerine gittiğmde ustabaşı ile konuştum beni genel müdüre gönderdi ve tedavi olup gelmem için ücretsiz izin verdi 06.08.2018 tarihine kadar En son 09.08.2018 tarihinde doktora gittiğimde muayenede doktor sorduğunda ve işyerinde olduğunu öğrenince doktorun inisiyatifi ile ilk rapor tarihini baz alarak geriye doğru raporu iş kazası olarak düzeltip 09.08.2018 -08.09.2018 yeni bir rapor ve fizik tedavi verdi. Bu raporu 09.08.2018 tarihinde işyerine götürdüğümde bizde senin yarın çıkışını verecektik dediler ve raporu kabul etmediler. Bunu geri götür değiştir böyle olursa ceza yeriz dediler insan kaynaklarından. İşyerine 18.12.2017 tarihinde girdim raporu kabul etmeleri ne yapmalıyım ve iş yerinde ne gibi haklarım var. Ben işyerinde çalışmak istemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim. Şimdiden teşekkür ederim.

    Yanıtla
  3. Harun

    Kemal bey ıyi günler 2013 mart 1 de işbaşı yaptim özel sektörde kaynak montaj ve operasyon ekinindeyim buraya başlamadan önce hiç bir hastalık sorunum yoktu başladıktan iki yıl sonra bel ağrısı şikâyetlerim öldü ve hastaneye gittim belimde üç tane fitik oldugunu söyledi fizik tedavi verdi sonra bir yıl geçti şikâyetlerim arttı gene doktora gittim mr çekti ve bes tane fitik oldugunu belde kayma olduğunu söyledi ilaç ve fizik gördüm 8 ay sonra birdaha gittiğimde bana artık çalışamazsın seni meslek hastanesine yollucam dedi bende araştırma yapmak ıcin kabul etmedim benim ne gibi haklarım var ne yapmam gerek 170 i aradim olayı onlara anlattım sadece kıdem tazminat i alırsın dedi ler ağrılara dayanamıyorum doktora çıkacam gene beni aydınlatırmısınız

    Yanıtla
  4. erdil

    Merhaba Kemal Bey size sormak istediğim bir kaç husus var yardımcı olursanız sevinirim.

    1- 2,5 yıldır çalışmış olduğum şirkette bu ay sonu ile 01.04.2016 tarihinde işime son verileceği sözlü olarak tarafıma bildirildi, Yasal olarak 6 hafta önceden yazılı olarak bildirmek zorunda bildirmediği için ihbar tazminatı ödemek ve son 14 gün kala günde 2 saat iş arama izni vermek zorunda değil mi ?

    2- Bu 2,5 yıllık süre’de sabah 08:00 akşam 18:30′ saatleri içerisinde hafta içi ve c.tesi günleri 08:00-15:00 saatleri arasında çalıştım.

    normal şartlarda bir işçinin haftalık çalışma saati 45 saattir ama bizim şitket’te çalışma saatlerinde de belirtmiş olduğum gibi fazla çalışıyoruz ve fazla mesai ücreti almıyoruz maaş bordromuzada bu saatler 0 olarak geçiyor.

    ben bu fazla mesai ücretlerini ne gibi kanıtlarla talep edebilirim?

    2,5 yıldır çalışıyorum son 8 aydır maaşlarımız banka aracılığı ile ödeniyor
    bu 8 aydan önceki dönemde maaşlarımız elden ödendi ödenirken’de herhangi bir evrak , maaş bordrosu imzalamadım.şimdiye kadar bir kez kredi çekmek için maaş bordosu aldım sadece bunun dışında hiç bir evrağa imza atmadım

    Ayrıca işe giriş çıkış saatlerimizi sabah giriş olarak imzalıyoruz ama akşam çıkış saatlerini bize imzalatmıyorlar

    Bu giriş tablosu haftanın 6 gününü kapsıyor ve saadece işe giriş kısmı var çıkış kısmı yok ben bu belge’nin fotokopisini alırsam bir faydası olur mu ?

    Cevabınızı bekliyorum iyi çalışmalar

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      girmiş olduğunuz mail adresinize cevabımız gönderildi.

      Yanıtla
  5. mustafa

    Merhaba 2011 8 ayda özel soktorde calismaya başladım is girişinde belirsiz süreli sözleşme imzalamistim şimdi iş ortasında bir sözleşme daha getirdiler ve imzalamami istediler ve imzalamadim aradan bir iki ay geçti sozlesmeyi imzalamazsaniz zam ALAMAZSINIZ dediler daha sonra formalite falan dediler yani bi şekilde imzalattilar imzadan sonrada is verenin bana olan tavırları değişti tabiki ve aramızda anlaşmazlıklar başladı benim hakkımı ala bilmem için ne yapmam gerek Teşekkürler.

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      Mustafa;
      Sana imzalatılan belgenin ne olduğu ve içinde nelerin geçtiği hakkında biraz daha bilgi vermeni isterim. Haklarını alabilmen için şu anda yaklaşık 5 yıllık bir kıdem tazminatın mevcut diğer haklarının neler olduğu konusunda bana biraz bilgi verirsen sevinirim.

      Yanıtla
  6. Ezgi

    merhabalar,
    02.12.2014 tarihinden beri çalışmış olduğum firma küçülmeye girerek 3 ortaklı olan şirketi %80 pay sahibi olan tek kişiye tüm haklarını devrederek firmayı kapattılar. Kapatma işlemiyle birlikte çalışanlar 22.02.2016 tarihinde 17 kodlu çıkış yaparak devralan patronun diğer firmasına bizler durumu öğrenip sorgulamaya başlayınca 02.03.2016 tarihinde ortağın kendi firmasına sigorta başlangıcı yaptılar. bu durumda oluşan mağduruyet benimle birlikte 3 işçide bulunmaktadır. haklarımızla ilgili sorular sorduğumuzda şirketi devreden 2 ortak sizin haklarınız diğer firmada saklıdır, bir sorun olmayacaktır diye sözlü olarak söylediler. fakat biz bu durumdan fazlasıyla rahatsız olduğumuz için durumu ALO170 i arayarak sorgulamaya ve haklarımızı öğrenmeye çalıştık. oradan aldığım bilgiye göre çıkış yapıldığında bizlere izin, kıdem ve ihbar tazminatlarımızı vermeleri gerektiğiniz öğrendik. bu durumda iş veren ve haklarını devreden ortaklar için nasıl bir yol izlemeliyiz. şirket kapanması olarak gösterilen çıkışlarda tazminatların verilmesi gerekiyor mu? yoksa bize sözlü veya yazılı olarak haklarınız bizde saklıdır gibi bir evrak ve ibare bilirtmeleri bu konuyu çözer mi?

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      Ezgi; sana yardımcı olabilmek adına ihtiyaç duyduğum bazı bilgiler var; çalışma mağdurları derneği kurucusu olmamız nedeni ile danışmanlığı bizden ücretsiz alabilirsin. Bu nedenle istersen bize telefon ile yada mail yolu ile ulaş detaylı bilgi sonrasında net bir şeyler söyleyebilelim.

      Yanıtla
  7. Açıkgöz

    Merhaba kemal bey çalıştığımız sirket 2014/10 ayinda satildi ve su anda mart sonunda şirketi diğer şirketine taşıyacak sendikali arkadaslara fazladan 4maas daha verecek ama biz taşeron işçileri hakkinda hiç bir şey söylenmiyor sendikali arkadaslara bildiri de yapildi yazili olarak

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      ben sorunuzun ne olduğunu anlamadım. sorunuz nedir. şirketinizin satıldığını söylüyorsunuz. sizin dışınızdaki çalışanlara yapılan bir uygulama var. size bu yapılmamış. soru nerede?

      Yanıtla
  8. Betül

    Merhabalar 1 sene 11 ay boyunca çalışmış olduğum satış danışmanlığı görevinden istifam yazdırılarak çıkartıldım. Daha öncesinde yaklaşık 2 ay önce işi bırakmak istediğimi fakat sonrasında mağaza sorumlumla konuşunca sorunumu çözdüğüm için vazgeçmiştim. Buna rağmen merkezden benim kesin olarak çıkmam gerektiği söylendi ve mağaza müdürüm göz yaşına dayanamayarak istifa yazdım 1 arkadaşımda aynı şekilde sorunları nedeniyle benimle birlikte çıkacaktı oda vazgeçti ve şuan onada baskı yapılıyor istifa için sorum şudur tazminat Hakkı’m var Mıdır ? Nasıl bir yol izlemem gerekir . Şimdiden teşekkürler

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkınız anlattıklarınızı ispat edebilmeniz durumunda vardır.
      Bunları alabilmek için elinizdeki deliller ve tanıklar gibi ispat araçlarınız ile bir değerlendirme yapılmasını sağlamanız ve sonuç alınma ihtimali gündeme geldiğinde hukuki süreçleri başlatmanız gerekir.

      Yanıtla
  9. Mustafa

    İyi çalışmalar 21.03.2005 yılında başlamış olduğum şirket patronların kendi aralarında anlaşamadığından dolayı kapanıyor. Çalışan 12 kişiyede kıdem tazminatı ve ihbarlarımızın şirket kasasında para olmadığından dolayı ev araba vs. Sattıktan sonra müşterilere olan borçlar kapatılıp daha sonra 4 taksitte bize ödeneceği söylendi ve bu satışları nezaman gerçekleşecek bilmiyoruz. Maaşlarımız asgariden gösterilip tazminatlarımız yaklaşık olarak aldığımız maaşın brütü üzerinden ödenecek. Fakat ödenip ödenmeyeceği konusunda yada kandırılma konusunda terettüdteyiz. Bugün yarın bize kanuna uygun şekilde düzenlenmiş brütü mesaisi tatili yani alacaklarımızın yazdığı ibraname kıdem ve ihbarname imzalamamız için verilecek. Bu evrakları imzalarsak alacaklarımızı almadan problem yaşarmıyız. Senet veya çek verilmiyor. Tavsiyeniz nedir. Şirket LTD Şirket ve Şirketin üstünde 1 araçtan başka birşey yok. En kısa zamanda cevaplarsanuz çok faydalı olucak. Teşekkürler…

    Yanıtla
    • Kemal Kaya

      Mustafa bey;
      Sizin durumunuzda olan onbinlerce işçi süreçleri yaşarken gecikmeler, etrafından yapılan benzer durumlar için yapılan yorumlara itibar etmeleri nedeni ile veya uzman görüşü almadan kendilerince hukuk sistemini yorumlamaları nedeni ile sonuçsuz kalacak bir maceraya kendilerini sürüklerler. İş hukuku davalarında 50 kanun 15 tüzü ve 3 yönetmelik mevcut. Bunu bir önceki soruya verdiğim cevapta zaten belirttim. ama tüm yorumları okumayanlar orada verilen linki takip edebilirler.
      Ayrıca tasfiye sürecinde olan bu tür işletmeler genellikle Hukuk profesyonellerinden yardım almaktadırlar. Bu nedenle işçilik alacakları için girişilecek mücadelede en etkin yöntem, olabildiğince hızlı davranmak, olabildiğince çabuk kararlar alabilen bir uzmanla birlikte çalışmak ve avukatınızın size söylediklerini harfiyen yapmak.
      Tasfiye sürecine giren şirketler öncelikle kayıplarını azaltmak için sizin durumunuza odaklanmazlar. Kayıplarınız umurlarında değildir. Bu maddenin fıtratına da uygundur insanın nefsine de uygundur. Aksi durum onbinde bir olacak şekilde azdır. Zaten bu anlayışta olanların da ilk yaptıkları işçilerini düşünmektir.
      Size tavsiyem;
      Çalışma Mağdurları arasında katılmamanız için bir belge imzalamadan önce bu belgeyi bir uzmana göstermek ve bu belgenin hukuki karşılıklarını öğrenmenizdir.

      İşçilik alacakları öncelik sırasına göre birinci sıradadır. Fakat bu ilk alacaklı olmanın koşulu bir istem dahilinde hukuki mücadelenizi başlatmanız dahilinde gerçekleşir. Aksi durumda size söylenilen gibi beklersiniz. Sıra gelirse alırsınız. Sıra size geldiğinde yani firmanızın kendi belirlediği sıraya göre sıranızı beklerseniz bunu tahsil etmeniz yıllar boyunca beklemeniz ile sonuçlanabilir.

      Çalışma Mağdurları Derneği Kurucusu olmamız nedeni ile istanbulda iseniz derneğimize gelin. Hukuki süreçler için sizden bir ücret talebimiz mevcut değildir. Danışmanlık ücreti ödemeden durumunuzu analiz eder ne yapmanız gerektiğini söyleriz. Sizde buna göre dilediğiniz uzman ile çalışabilirsiniz.

      Yanıtla

Yorum Gönder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Open chat