İslam’da Kocanın Hakları
Rükün ve şartlarına uyularak kurulan bir evlilikte kocanın da bir takım hakları vardır. Bunların başında itaat ve kocanın evinde ikâmet gelmektedir.
a) Kadının İtaat Etmesi
Evli eş kocasına itaat etmek ve onun hukukunu korumakla yükümlüdür. İtaatsiz (nâşize) eş, bu yüzden sahip olduğu haklardan bir kısmını dahi kaybedebilir. Örneğin kocasının izni olmadan ve geri gelmemek üzere evi terk eden evli eş nafaka hakkını kaybeder. Bu süre zarfında kocanın nafaka yükümlülüğü düşer.
b) Evlilik Birliğinin İkametgâhı
İslâm hukukunda evliliğin hükümlerinden biri, eşin kocasının ikâmet ettiği yerde ikâmet etmesidir. Denilebilir ki evlilik birliğinin ikametgâhı, kocanın oturduğu yer ve evdir. Buna göre evli kadın, kocasının bulunduğu şehirde ve evde oturmak zorundadır. İş veya tayin gibi sebeplerle evlendikleri yerden ayrılmaları gerektiğinde kadının kocasının yanında bulunmak zorunluluğu vardır. Ancak başka bir şehre veya mahalleye taşınmak kadın için risk taşıması halinde bu hüküm uygulanmayabilir. İncelediğimiz kayıtlar 17. yüzyıl Osmanlı toplumunun Bursa ölçeğinde, İslâm hukukunun bu hükmünün uygulandığını göstermektedir.
Örneğin: Bursa Maksem mahallesi İmamı Hüseyin Çelebi, mahkemeye başvurarak, 5 yıl önce evlendirdiği kızının kocası olan komşusu Hüseyin’in başka bir mahallede ve kızına nâmahrem kardeşleri ile birlikte oturtmak istediğini ve damadının ise ateh hor (aklı hafif) olduğunu ve bu durumun tespit edilip kızının başka bir mahalleye götürülmesine mani olunmasını ister. Mahkeme yaptığı tahkikat sonucu iddianın sabit olduğunu ispat eder ve kızın babasının yanında ikamet etmesine karar verir.