Suriyelilerin Boşanması

Türkiye de Suriyelilerin boşanması mümkündür. Boşanma taraflarından birinin Suriye vatandaşı olup diğerinin Türk veya başka ülke vatandaşı olması halinde de Türkiye sınırları içerisinde boşanmaları mümkün kılınmıştır. Kural olarak boşanma gibi aile hukuku meseleleri kişinin milli hukukuna tabidir. Milletlerarası özel hukuk kurallarına tabi olan ve kanunlar ihtilafı alanına giren bu konu hakkında araştırma yaparken ve dava açarken iyi bir İstanbul boşanma avukatı ile iletişime geçmek uygulanacak hukuk ve dava sürecinin tespiti bakımından büyük önem arz etmektedir.

Her İki Taraf Suriyeli Olması Durumunda

Suriye vatandaşlarının Türk mahkemelerine aile kayıtlarıyla başvurarak boşanmak istediklerinde 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi uygulanmaktadır. Buna göre: “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.” Dolayısıyla Suriye de evlenmiş iki Suriye vatandaşı Türkiyede boşanmak istediklerinde maddi hukuk olarak Suriye hukukunun uygulanması gerekmektedir.

Usul hukuku “lex fori”ye tabi olacağından Türkiye’de açılan bir boşanma davasında Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Ancak maddi hukuk kanunlar ihtilafı kuralları uyarınca bulunacak olan hukuk olduğundan eşler Suriyeli ise Suriye hukukunun, eşler farklı vatandaşlıklardan ise Türkiye’de yaşıyor olma ihtimali çerçevesinde müşterek mutad mesken olan Türk hukukunun uygulanması gerekmektedir. Türkiye’ye girişte evli olarak kaydedilen eşler Türkiye’de boşanmak isterlerse, resmi bir evlilik belgeleri veya aile defterleri olmasa dahi evli olarak kaydedildikleri için Türk hukukuna göre resmi boşanma prosedürünü gerçekleştirebilmektedirler.

Boşanma Halinde Mehir

Suriye vatandaşlarının boşanma davalarının genellikle anlaşmalı boşanma şeklinde açıldığı görülmektedir. Bunun temelinde Suriye hukukunda boşanma halinde ödenecek tazminatın mehir adı altında evlenmeden önce kararlaştırılmış olmasının yattığı söylenebilir. İslam hukukunda nikah sırasında erkeğin kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği mal veya parayı teşkil eden “mehir” Türk hukukunda bir hukuki kurum olarak düzenlenmemiş olmasına rağmen, Türk mahkemelerinin yabancı unsurlu davalarda mehre ilişkin talepler ile karşılaşması mümkündür. Türk hukukunda mehir yerine nafaka ve tazminat kuralları uygulanmaktadır. Böyle bir talep ile karşılaşıldığında mehirin bağışlama akdine, mal rejimine, evliliğin genel hükümlerine, nafakaya veya mirasa dahil olup olmadığı noktasında vasıflandırma tartışması yaşanabilmektedir.

Doktrinde mehir’in evliliğin genel hükümlerine dahil olduğu ve mehir ve ilgili yabancılık unsuru içeren meselelerde 13/3 Md. hükmünün uygulanması gerektiği savunulmaktadır. Boşanma davalarında nafaka ve tazminat belirlenirken taraflarca daha önce belirlenmiş olan mehir bedelinin dikkate alınması mahkemenin takdirindedir. Çünkü imam nikâhı belgesinde ve resmi evlilik belgelerinde yer alan şeri hukuk kaynaklı bu bedel, Türk hukuku açısından bir evlilik sözleşmesi olarak yorumlanabilir niteliktedir. Evlilik sözleşmesinde boşanma için anlaşılan tazminat miktarı gibi mehir de belgeyle ispatlanması halinde aynı şekilde gözetilebilmektedir. Türk hukukunda “mehir” gibi bir kavram ve evlenme şartı bulunmasa da hakimin kamu düzenine aykırılık teşkil etmediğini düşündüğü hallerde kendi hukukunda bulunmayan düzenleme ve prosedürleri dikkate alması mümkün olabilmektedir. Suriyelilerin Boşanması sürecinin doğru yönetimi ve kontrolü için iyi bir İstanbul boşanma avukatı veya Beşiktaş boşanma avukatı araştırması yapmak gerekmektedir.