Zina Sebebiyle Boşanma
Zina sebebiyle boşanma, evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması sonucu gündeme gelir. Bir yükümlülük ihlali olduğundan aldatan eş tam kusurlu sayılır. Ancak basit sohbetler, sarılmak gibi fiiller bu anlamda boşanmak için yeterli sayılmazlar. Zina sebebiyle boşanma davası açabilmek için mahkemece kabul edilebilecek kusurlu bir zina fiilinin oluşması gerekir.
Örneğin Yargıtay’a taşınmış bir olayda kadın eş zinaya dayalı dava açmış ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Kişiler yalnızca arkadaşlıkça konuştuklarını ve ilişkilerinin arkadaşlık olduğunu öne sürerek kendilerini savunmuşlardır. Yapılan yargılama sonucu yerel mahkeme erkek eşi haklı bularak boşanma ve tazminat istemini reddetmiştir. Kadın eşin olayı Yargıtay’a taşıması sonucu 4. Hukuk Dairesi ret kararını yerinde bulmamıştır. Elde edilen deliller sonucu ortada bir ilişki bulunduğu görülmüş, boşanma talebi kabul edilmiş ve kadın eşe tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Somut olayda da yaşandığı gibi sadakat yükümlülüğünün ihlali ayrıca tazminat davasına konu olabilir. Aldatan eş, tam kusurlu olduğundan mahkeme tazminata hükmedecektir. Fakat eşin aldattığı kişiye karşı, yalnızca bu olayla bağlantılı bir tazminat talebinde bulunulması olanaksızdır. Zira üçüncü kişinin bir yükümlülük ihlali ya da bir haksız fiili bulunmamaktadır. Ancak bahsi geçen kişi başka bir haksız fiil işlemişse bununla bağlantılı olarak sorumluluğu doğacaktır.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası
Boşanma davası anlaşmalı veya çekişmeli olarak açılır. Anlaşmalı boşanma tarafların anlaştığı, herhangi bir kusurun aranmadığı boşanma türüdür. Aranan şartlar oluşmuşsa mahkeme temel olarak anlaşmalı ve çekişmeli olarak ikiye ayrılır. Anlaşmalı boşanmada herhangi bir kusur aranmaz. Şartlar oluşmuşsa boşanma isteği mahkeme tarafından kabul edilir.
Çekişmeli boşanma Medeni Kanun’da düzenlenen genel ve özel sebeplere dayanılarak açılır. Taraflardan yalnız biri boşanmak istemektedir. Genel sebepler tek tek sayılmamış, evlilik birliğinin devam etmesinin taraflardan beklenemeyecek olduğu tüm durumları kapsar. Özel sebepler ise belirli sayıdadır. Bu durumlarda evlilik birliğine ya da diğer eşin istemesine bakmaksızın boşanma kararı verir. Özel boşanma sebepleri şunlardır:
- terk
- haysiyetsiz hayat sürme
- akıl hastalığı
- hayata kast ya da pek kötü muamele
- zina sebebiyle boşanma
Zina sebebiyle boşanma davası da diğer boşanma türleri gibi Aile Mahkemesinde açılır. Dilekçede tek bir sebep gösterilebileceği gibi hem bir özel sebebe hem de genel sebebe dayanılabilir. Kanıtlanmış bir özel sebebin varlığı boşanmayı oldukça hızlandıracaktır. Zina sebebiyle dava açılması için bazı şartlar gerekir. Bu şartlar şu şekildedir:
- Evlilik ilişkisi varken zina fiili oluşmalıdır.
- Karşı cinsler arasında bir cinsel ilişki olmalıdır.
- Zina eden kusurlu olmalıdır. Zira tehdit, darp gibi ya da zorla alkol veya uyuşturucu madde alınması sonucu olan eylemler kişiye yüklenemez.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Zamanaşımı
Zina sebebiyle boşanma davası zamanaşımı eşin aldatmayı öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Aldatmanın üzerinden 5 yıl geçmişse, öğrenme tarihi dikkate alınmaksızın dava açma hakkı düşer. Affeden eşin aynı zina olgusunu ileri sürerek boşanma davası açma hakkı kaybolur. Affetme sözlü, yazılı şekilde açık olabileceği gibi birlikte yaşama fiilinin devam etmesi gibi örtülü bir biçimde de olabilir.
Affetme durumlarında ya da zamanaşımı süresi geçtikten sonra da evlilik birliği zina fiili sebebiyle çekilmez hale gelebilir. Böyle bir durumda da kanun koyucu eşe, genel sebebe dayanarak boşanma hakkı tanımıştır.
Boşanma yargılamaları bazen yıllarca sürebilmektedir. Bu da hem madden hem de manen yıpratıcı olabilir. Böyle bir durumda kalmamak ve en yüksek menfaati elde etmek için uzman yardımı oldukça önemlidir. Ayrıca süreler ve hak kayıpları diğer kafa karıştırıcı hususlar olabilmektedir. Bu sebeple bir aile avukatı desteği almanızı öneririz.